8 Ağustos 2012 Çarşamba
çember -giriş- 1
Nereden başlar kimse bilmez! O yüzden ben bildiğim yerden başlayacağım yani insan olmaktan…
Derler ya sen babanın portakal suyunda vitamindin diye. De ki ben portakal suyundaki vitamindim gerçekten de…
Önce nasıl portakal oldu? O da bir insandı en başta, ondan da önce bir kuş, ondan da önce bir solucan, ondan da önce bir basit leşti… Bir insan ölür, gömülür,solucan olur. Solucan toprağın üstüne çıkar böcek olur, böcek çok gezemez kuş olur, kuş kedi olur, kedi, köpek, köpek antilop, antilop aslan, aslan timsah, timsah deri, deri ayakkabı, ayakkabı ayak, ayak fetishist, fetishist meni, meni doğamayan ben.
Yok bu yine benim yolculuğum değil…
Nereden başlar kimse bilmez.
Bilinen ilk andan başlayalım yani big bang! Daha öncesi vardır mutlaka ama bulunamadı.
Sonsuza gidiş varsa gelişi de mutlaka sonsuzdan olmak zorunda. İnsan beyni kapasite olarak bunu anlayacak güçte değil.
Big bang ile başladı dersek genleşme uzay bir alan üzerinde şu anda büyümeye devam ediyor. Yıldızlar birbirinden uzaklaşıyor. Bu uzaklaşma mutlaka bir yerde duracak ve ters hareket yani küçülme hareketi başlayacak deniyor. Buna yine katılmıyorum. Daha doğrusu sorusal yaklaşıyorum ya daralmazsa??? Işte o zaman manyetik alanlar vs hepsi değişecek. Tüm normaller değişecek…
Sonsuzluğun olması için insana gerek yok. Önce bunu bir anlayalım. Sonsuzluk biz anlamasak da var. Başı yok, sonu yok!
Insanların sonsuzu anlamadıkları şuradan belli: sonsuza kadar! Bu iki kelime yanyana aşırı yanlış. Birşey sonsuzsa kadar olmaz. Kadar olması için bir sınırı olmalı. Sonsuzun sınırı yok. Işte insan beyni yine sınırlı yine hatasını doğru zannediyor.
Big bang - portakal suyu - sonsuzluk arasında geçiyor hikaye. Pek çok inanışı doğruluyor ve yine aynı inanışları yanlışlıyor.
Sadece ben değil hepimiz… Neden ölüyoruz, neden öyle olmak zorunda? Sonra gördüm ki herkes ölümü kabul etmiş ama bir hesapla öbür dünyada sonsuz hayat var ve orası kusursuz olacak. Hatta kötüler cehenneme tecrit edileceği için sadece iyiler ve inançlı olanlar birarada sonsuzluğu yaşayacaklar.
Merak ettiğim ilk konu bu: burada sonsuzu reddederken, neden ordakini bayıla ayıla kabul ediyorsunuz? Orada sıkılmayacak mısınız? Sonsuz hayat ile ilgili söylenenler orda geçerli değil mi? biz insansak orda da doğamız aynı olmayacak mı? Bazen kendime herkes aptal bir sen mi akıllısın diyorum. Ama düşünmeye başlayınca çoğunluğun sadece rahatlamak için oyunlar oynadığını görüyorum. O kadar inanç hepsi diğer tarafta sonsuz mutlu yaşam için. Ama hepsi birbirinin yanlış olduğunu söylüyor.
Hangi grup sonsuz mutluluğu ele geçirecek merakla bekliyorum!!!
Oysa öyle değil! Big bang - portakal suyu - sonsuzluk. Hepimizin bilinen aralığı daha doğrusu kapasitemizle algılayabildiğimiz kadarı…
Bigbang de ben neredeydim? Bir enerjiyim diyelim o sırada, nelerden nelere dönüşeceği belli olmayan;
ya big bang in öncesi???
( devamı olacak...)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder