*******************************************************************************
her gün aynı anda bir sürü şeyi düşünüp, kiminin üstesinden geliyor, kimini erteliyor, kimini anlamıyor, kimini anlamazdan geliyor felan filan derken günleri geçip duruyoruz.
tam ben de geçiyordum ki, bir yerde takıldım kaldım! O da, neden acaba birlikte güzel zaman geçirdiğimiz insanları tüketiriz? adlı soru cümlesi oldu...
biraz önce binlerce fotoğrafa bakıyorken işte tam bu noktada sabite bağladım ve artı şu 2 şey de geldi aklıma:
1- keşke bu fotoğrafları benimle paylaşacak biri olsaydı. hissettiğimi anlayacak. sihirli sözleri olan...
2- nasıl oldu da geçtim bunları??? yer yer hatıraları anımsadım ama çoktan iç yerlerini değiştiriwermişim, yoksa kimseyi silmedim, silemem zaten...
doğamızda olan bi'şeyi sorgulamak, biliyorum, çok enayice ama madem hoşuma gitmiyor nasıl doğam oluyor?
yani keşke sewgi her hatırladığında kendini doğrulayan bi'şey olsaydı. dönmek istediğinde koşulsuz dönebileceğin, kafalarda sorular oluşmayacak we de bu herkesin doğalı olacak.
keşke....
hepimiz geçmişe şöyle bir göz attığımızda heybemizdeki pişmanlıkları da görürüz aslında. o yüzden orada kalır çoğu şey, yüzleşmek istememekten...
ama biraz önce söylediğim gibi koşulsuz, sorgusuz olsaydı sewgi, muhteşem olmaz mıydı? belki söyleyemediklerimizi söyler, hiç duymayacağımızı düşündüğümüz harikulade şeyler duyabilirdik.
işte o zaman arada sırada yaşamak istediğimiz bunalım yalnızlıkları bizi böyle kendine muhtaç etmezdi...
herşeye rağmen elimizde kalanla kalmak da güzel. yeter ki yanımızdakiyle paylaşabilelim, we gerçekten duygu geçişi olsun o noktalarda. şu an içinde bulunduğum derinlik sewiyesinde düşünüyorum da, ölümcül olurdu o paylaşımlar, inanılmaz yoğun!!!!....
keşke....

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder